-
1 para sağlamak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > para sağlamak
-
2 para
деньги, валюта- para sağlamak
- para yatıran
- para yatırmak
- bilet parası
- demaraj parası
- kağıt para
- nakit paraİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > para
-
3 sağlamak
доставлять, поставлять, снабжать, обеспечиватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sağlamak
-
4 para yardımı sağlamak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > para yardımı sağlamak
См. также в других словарях:
para getirmek — kazanç sağlamak Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
para dolaşımı — is. Alışveriş ve hizmet karşılığının ödenmesini sağlamak üzere paranın el değiştirmesi, tedavül … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtından (para) kazanmak — (birinin) bir kimseden yararlanarak para sağlamak Benim bu marifetimi bilmeyenlerle bahse girip sırtımdan para kazanan açıkgözler bile oldu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çuvalla para kazanmak — aşırı kazanç sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nafaka sağlamak — geçinecek kadar para temin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğrultmak — i 1) Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı. T. Buğra 2) Düzeltmek Yanlışları doğrultmak. 3) Yöneltmek 4) hlk. Yön bulmak Karşıki tepeye bakarak yolu doğrultup geldim. 5) hlk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denkleştirmek — i 1) Birbirine denk duruma getirmek 2) Gereken miktarda para sağlamak Katırcının parasını denkleştiremedim. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatır senedi — is., tic. Gerçek bir ticari işleme ve bir alacağa dayanmayan, gerçek duruma uymayan, yalnız herhangi bir kişiye para sağlamak amacıyla düzenlenerek imzalanan senet … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal kapatmak — para karşılığında herhangi bir üretim alanındaki verimin sırf kendisine ayrılmasını sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçinmek — nsz 1) Yaşamak için gerekeni sağlamak Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu. S. F. Abasıyanık 2) le Uzlaşmak, anlaşmak Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin. 3) mec. Taslamak Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük